Tin Suresi Diyanet Vakfı Meali (Tîn Sûresî)

وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ. (١)

1-) İncire, zeytine,

وَطُورِ سِينِينَ. (٢)

2-) Sina dağına ,

وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ. (٣)

3-) Ve şu emîn beldeye yemin ederim ki,

لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي أَحْسَنِ تَقْوِيمٍ. (٤)

4-) Biz insanı en güzel biçimde yarattık.

ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ. (٥)

5-) Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.

إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ. (٦)

6-) Fakat iman edip sâlih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِالدِّينِ. (٧)

7-) Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir?

أَلَيْسَ اللَّهُ بِأَحْكَمِ الْحَاكِمِينَ. (٨)

8-) Allah, hüküm verenlerin en üstünü değil midir?

Diğer Sitelerimiz



Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. Ses dosyaları da eklenecektir.

İletişim