إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ (١)
1-) İnnâ a’taynâkelkevser.
Diyanet: Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Diyanet Vakfı: (Resûlum!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.
E. Hamdi Yazır: Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ (٢)
2-) Fesalli lirabbike venhar.
Diyanet: O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Diyanet Vakfı: Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes.
E. Hamdi Yazır: Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes.
إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ (٣)
3-) İnne şânieke huvel’ebter.
Diyanet: Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir.
Diyanet Vakfı: Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
E. Hamdi Yazır: Muhakkak ki sonu kesik olan, sana buğzedendir.
Diğer Sitelerimiz
Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. Ses dosyaları da eklenecektir.