الْقَارِعَةُ (١)
1-)
Diyanet: Yürekleri hoplatan büyük felaket!
Diyanet Vakfı: Kapı çalan!
E. Hamdi Yazır: Kâria! (Çarpacak kıyamet)
مَا الْقَارِعَةُ (٢)
2-)
Diyanet: Nedir o yürekleri hoplatan büyük felaket?
Diyanet Vakfı: Nedir o kapı çalan?
E. Hamdi Yazır: Nedir o kâria?
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ (٣)
3-)
Diyanet: Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin?
Diyanet Vakfı: O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?
E. Hamdi Yazır: Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ (٤)
4-)
Diyanet: O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır.
Diyanet Vakfı: İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olur,
E. Hamdi Yazır: O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar.
وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ (٥)
5-)
Diyanet: Dağlar da atılmış renkli yünler gibi olacaktır.
Diyanet Vakfı: Dağların da atılmış renkli yüne dönüştüğü gündür (o Kâria!)
E. Hamdi Yazır: Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur.
فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ (٦)
6-)
Diyanet: İşte o vakit, kimin tartıları ağır gelmişse,
Diyanet Vakfı: O gün kimin tartılan ameli ağır gelirse.
E. Hamdi Yazır: O gün kimin tartıları ağır basarsa o,
فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ (٧)
7-)
Diyanet: Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır.
Diyanet Vakfı: İşte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur.
E. Hamdi Yazır: Hoşnut olacağı bir hayat içindedir.
وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ (٨)
8-)
Diyanet: Ama kimin de tartıları hafif gelirse,
Diyanet Vakfı: Ameli yeğni (hafif) olana gelince.
E. Hamdi Yazır: Kimin tartıları hafif gelirse,
فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ (٩)
9-)
Diyanet: İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye'dir.
Diyanet Vakfı: İşte onun anası (yeri, yurdu) Hâviye'dir.
E. Hamdi Yazır: Onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ (١٠)
10-)
Diyanet: Sen Hâviye'nin ne olduğunu ne bileceksin?
Diyanet Vakfı: Nedir o (Hâviye) bilir misin?
E. Hamdi Yazır: O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
نَارٌ حَامِيَةٌ (١١)
11-)
Diyanet: O, kızgın bir ateştir.
Diyanet Vakfı: Kızgın ateş!
E. Hamdi Yazır: O, kızgın bir ateştir.
Diğer Sitelerimiz
Arapça Latin harf Arapça okumada zorluk çekenlere kolaylık olması açısından konulmuştur. Ses dosyaları da eklenecektir.